2 Şubat 2010 Salı

Şehr-i Hüzün

Bazen hüzünlerim gelir aklıma, sonra sonbahar, sonra İstanbul…

Belki de en güzel hüzünlerini orada yaşar insan, sonbaharda, İstanbul’da…

Eylül gelip de o hüzünlü sokakları ıslatınca, o rüzgarlar yaprakları, önce sarartıp sonra da tek tek, biz farkına varmaya fırsat bulamadan dökünce bir hüzün kaplar içimi ve düşünürüm: bu nasıl bir hüzündür böyle ? Niye diğerleri gibi değil ? Nasıl oluyor da düşündükçe bu kadar mutlu olabiliyor insan ? Mutlu hüzün mü olurmuş; olurmuş…

Aşkın en güzel mevsimidir sonbahar. Aşk yeni bitse de yeni başlasa da böyledir. Bitince güzeldir, çünkü; o artık hayatında yoktur. Eylül yağmurları ile beraber O’nu da alıp götürmüştür sonbahar. Koca İstanbul gibi yalnız kalmışsındır sen de. O’nun yerine çok iyi bir dost kazanmışsındır. İkiniz de hüzünlüsünüzdür, ama İstanbul bu hüznü yansıtmaz. Sonbaharın O olmadan da nasıl güzel olabileceğini öğretir, hüznün kaybolana kadar öğretir. Tabi içindeki o burukluk kolay kolay geçmez, sen ne yaparsan yap…

Ve aşk, sonbaharda başlayınca daha da bi’ güzeldir, çünkü; yanında beraber ıslanacağın birisi vardır artık. Sararan yapraklar bir bir dökülürken umrunda olmayacaktır hüzne kapılan bir şehrin olup olmadığı. Şehir yine içine gömülürken bir kaplumbağa misali, sen daha önce hiç gitmediğin yerlerinde, mutlu keşiflere çıkacaksın yine oranın, bir elinde sıcaklık hissederek.

Sonra ben seninle İstiklal’e çıkarım sevgilim, koca şehrin kalbine. Hüzünlü sonbahar bu beton yığınlarının arasında da gösterir kendini, Galatasaray Lisesi’nin bahçesindeki büyük çınarların dallarından dökülen yaprakların, rüzgarın etkisiyle caddeye sürüklenmesi sonucunda. Ardından yağmur başlar sevgilim. Sonra ince ince çise ve bir daha sen olamama… Aşkın tanımlarından birisi değil miydi zaten bu : “Sağanak halinde bastıran yağmur. Sonrası ince ince çiseleme. Ve bir daha sen olamama…” Ve ben seninleyken bir daha kendim olamadım hiç. Rüzgarlar yüzümü yalarken, aşkın da kalbimde fırtınalar koparıyordu. Hep böyle kalsın olur mu ? En azından sonbahar bitene kadar. Yağmurlar dinip, yapraklar tekrar dallarına kavuşana kadar.

14 yorum:

  1. Klasik İstanbul edebiyatı yapacağına yaşadığın çevreni anlat insanlara...
    Anlat ki senin dünyanı görsün insanlar.
    Yaşadıklarını, sevinçlerini ve mutluluklarını anlat ki senin gibi düşünebilsin okuyucuların,
    Keyif alsınlar her satırından her cümlenden ve beklesinler hikayenin sonunu...

    YanıtlaSil
  2. tipik istanbul ve ıstanbulda aşık bır ınsan profılı ,,ama yıne guzel dostum
    ,,romantık ınsan ,,

    YanıtlaSil
  3. ben cok begendım dostum bence bu bıle sneın ıcın buyuk bır basarı umarım kendını bu edebıyatın ıcınde ıstedıgın yerde olursun basarılarının devamını dılıyorummç...

    YanıtlaSil
  4. gördüğüm en güzel istanbul metinlerinden birisi.. :) tek kelimeyle harika.. çok begendim yüreğine sağlık cnm bnm :)

    YanıtlaSil
  5. Gerçekten güzel olmuş.Okurken arada kopukluk yaşıyorsun ama ilk denemede olur.Hep İstanbul.Birazda Anadolu'ya gelin be:) *hakan*

    YanıtlaSil
  6. çok iyi yaa! kaLemin gerçekten sağlam:D içindeki duygularla gözlerindeki duyarlılığı birleştirp çok hoş bir metin ortaya çıkartmışsın=) çok iii bişe yapıosun ve yanındayım dostum tuanaaa

    YanıtlaSil
  7. bir yerden başlamalıydın sen o da bugünmş işte zamanla çok çok daha güzel şeyler koyucaksın ortaya, her gün biraz daha ileriye atıcaksın adımlarını.. sabrını, inancını yitirmeden.takibindeyiz..
    Betül

    YanıtlaSil
  8. wauww.. diyorum gerçekten çok beğendimm. Yazmaya devam etttttt canım yeni denemeler bekliormm :))Shéda

    YanıtlaSil
  9. istanbul ve aşk. birbirinden ayrılamayan iki tema..eskimeden kalan konu senin yazınla da güzelleşiyor,devam etmelisn (:

    YanıtlaSil
  10. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. sinancım gerçekten çok etkileyici...gözlemlerinden doğan hislerini bu kadar güzel ifade edebilmen çok güzel.zamanla çok daha iyilerini yazıcağına eminim.okuduktan sonra mutlu hissettim kendimi yazmaya devam et:) gülhis

    YanıtlaSil
  12. Genele seslenirken ve gayet güzel giderken birden bire son parağrafta sevdiğine seslenmen;yani geçişi direk bodoslama yapman kopukluğa neden olmuş gibi geldi bana.
    Ama yinede güzel.
    Yener Özamaç'a katılıyorum.Ne diyor:''yaşadıklarını,sevinçlerini ve mutluluklarını anlatki senin gibi hissedebilsin okuyucuların.Keyif alsınlar her satırından her cümlenden ve beklesinler hikayenin sonunu.''

    YanıtlaSil
  13. grçktn lezzetli bi anlatım, okumaktn keyif aldım..
    bu denemelern burda kalmamalı, umarım ilerde kitabını okuyo oluruz.. tbrklerr =)

    YanıtlaSil
  14. istanbul ve aşk ikisi bir araya gelince zaten güzel ama senin kaleminle dahada bir güzel olmuş kardeşim çok beğendim

    YanıtlaSil